Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), 2024 yılının son 53 yılın en sıcak yılı olduğunu açıkladı. Yayımlanan raporda, Türkiye genelinde ortalama sıcaklığın 15,6 derece olarak ölçüldüğü ve bunun 1991-2020 ortalamasının 1,7 derece üzerinde olduğu belirtildi. Bu rakam, bir önceki rekor olan 2010 yılını da geride bırakarak, 1971-2024 dönemi için en yüksek sıcaklık değerini kaydetti. Raporda ayrıca, ocak, nisan, haziran ve temmuz aylarında aylık ortalama sıcaklık rekorları kırıldığı vurgulandı. Sadece mayıs ve kasım aylarında ortalama sıcaklık değerleri normalin altında kaldı. Yılın geri kalan 10 ayında ise ortalama sıcaklıklar normalin üzerinde seyretti. Bu durum, iklim değişikliğinin ülkemiz üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. İklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.
2024 Yılı Yağış Değerlendirmesi
MGM'nin raporuna göre, Türkiye genelinde yağışlar 2024 yılında normalin %6,3 altında kaldı. En fazla yağış Rize'de (1869,9 mm) ölçülürken, en az yağış ise Edirne'de (yüzde 35 azalma) görüldü. Ege Bölgesi, %22,4'lük azalma ile en kurak bölge olurken, Doğu Anadolu Bölgesi ise yağışlarda %7,5'luk bir artış yaşadı. Karadeniz Bölgesi'ndeki yağışlar ise normal seviyelerde seyretti. Üç büyük şehir olan Ankara, İstanbul ve İzmir'de de yağışlarda azalma gözlemlendi. Bu durum, tarım ve su kaynakları üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Su kaynaklarının yönetimi ve tarımsal uygulamaların iklim değişikliğine uyum sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi büyük önem taşıyor. Uzun dönemli yağış verilerine göre ise, en yüksek yıllık yağış 2009'da (728,3 mm) en düşük ise 2008'de (451,6 mm) kaydedildi. 2024 yılı yağışı ise 537,2 mm oldu.
Bölgesel Yağış Değişimleri
Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri hariç, Türkiye'nin diğer bölgelerinde yağışlar normalin altında seyretti. Ege Bölgesi'ndeki kuraklık, tarım sektörünü ciddi şekilde etkiledi. Su kaynaklarının yönetimi ve su tasarrufu konusunda daha etkili önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki yağış artışı ise bölgesel farklılıkları gösteriyor. Bu farklılıklar, iklim değişikliğinin bölgesel etkilerinin farklılık gösterdiğini vurgulamaktadır. İklim değişikliğinin bölgesel etkilerini anlamak ve bölgeye özgü çözümler geliştirmek, sürdürülebilir kalkınma için elzemdir. Bu doğrultuda, gelecekte daha doğru tahminler yapmak ve önlem almak için iklim araştırmalarına yatırım yapılması büyük önem taşımaktadır.
İklim Değişikliğinin Etkileri
2024 yılının Türkiye için rekor sıcaklıklar ve düşük yağışlarla geçtiği raporlarda açıkça belirtilmiştir. Bu durum, iklim değişikliğinin ülkemiz üzerindeki somut etkilerini göstermektedir. Uzun vadeli iklim modelleri, gelecekte daha sık ve şiddetli sıcak hava dalgaları ile kuraklıkların yaşanabileceğini öngörmektedir. Bu nedenle, iklim değişikliğine uyum sağlamak ve etkilerini azaltmak için acil önlemler alınması gerekmektedir. Sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş, su kaynaklarının etkin yönetimi ve tarımsal uygulamaların iklim değişikliğine uygun hale getirilmesi gibi stratejiler, bu konuda hayati önem taşımaktadır. Ayrıca, toplumun iklim değişikliği konusunda farkındalığının artırılması ve gerekli önlemlerin alınması konusunda eğitim verilmesi önemlidir.