Edirne'de yaz aylarının kuraklığıyla kuruma noktasına gelen Tunca ve Meriç nehirlerinin debileri, aralık ayındaki yağmurların ardından yaklaşık üç katına çıktı. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre; Tunca Nehri'ndeki debi 3 metreküp/saniyeden 8 metreküp/saniyeye, Meriç Nehri'ndeki debi ise 37 metreküp/saniyeden 96 metreküp/saniyeye yükseldi. Bu durum, bölgedeki çiftçiler için sevindirici bir gelişme olurken, barajlardaki doluluk oranları geçen yıla göre düşüş gösterdi. Kuraklık nedeniyle ayçiçeği üreticileri verim kaybı yaşarken, çeltik tarlaları dönüşümlü sulama ile ayakta tutulmuştu. Ekim ve Kasım aylarındaki yağışsızlığın ardından Aralık ayı yağmurları, hem sıcaklıkları düşürdü hem de tarlalardaki zararlılardan doğal yolla kurtulmayı sağladı. Bulgaristan'daki yağışların da nehir debilerindeki artışa katkıda bulunduğu belirtiliyor.
Edirne'de Yağmurun Bereketi
Edirne Genç Çiftçiler Derneği Başkanı Egemen Ilgın, yağmurun çiftçiler için büyük önem taşıdığını, moral ve motivasyonlarını artırdığını vurguladı. Ancak Ilgın, önemli olanın yağmurun verimli kullanılması olduğunu, suyun toprağa emdirilmesi ve yaz aylarında kullanılabilecek şekilde depolanmasının gerekliliğini dile getirdi. Özellikle Kasım ayının oldukça kurak geçtiğini, ekimlerin kuru toprağa yapıldığını ve bu durumun zorluklar yarattığını ifade etti. Yağışların dengesiz dağılımının, hızlı buharlaşmaya ve kuraklığa yol açtığını belirten Ilgın, uzmanların mart ayından itibaren tekrar kuraklık yaşanabileceği uyarısında bulundu. Bu nedenle sulama yatırımlarının artırılması gerektiğini savundu. Yağmurun hem sıcaklıkları düşürmesi hem de tarımsal zararlıları azaltmasıyla olumlu sonuçlar doğurduğunu vurguladı.
Barajlardaki Doluluk Oranı
Nehirlerdeki su seviyesinin yükselmesine rağmen barajlardaki doluluk oranında beklenen artışın yaşanmadığını belirten Ilgın, bunun nedenini toprağın su ihtiyacına bağladı. Toprağın öncelikle suyu emdiğini, ardından nehir debilerinin yükseldiğini belirtti. Süloğlu Barajı'nda istenilen su seviyesinin hala gözlenmediğini kaydetti. Suyun büyük bölümünün tarımda kullanıldığını hatırlatan Ilgın, tarımsal sulama yatırımlarına daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguladı. DSİ 11'inci Bölge Müdürlüğü verilerine göre, bölgedeki 14 barajın doluluk oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41'e düştü. Bu durum, yaz aylarında yaşanabilecek kuraklık riskinin altını çiziyor. Yağışların düzenli ve yeterli olması, tarımsal verimi doğrudan etkiliyor.
Çiftçiler İçin Umut Verici Gelişme
Ilgın, son yağışların özellikle ekili buğday için faydalı olduğunu, kış bitkisi olan buğdayın yağmura ihtiyaç duyduğunu belirtti. Meteorolojik kuraklığın yanı sıra tarımsal kuraklığın da önüne geçilmesi gerektiğini hatırlattı. Yağan yağmurun toprak nemini artırarak tarımsal kuraklığın etkilerini azalttığını vurguladı. Sonuç olarak, nehirlerdeki debideki artış, çiftçiler için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor, ancak yaz aylarında yaşanabilecek kuraklığın önüne geçmek için önlem alınması gerektiği belirtiliyor. Edirne ve çevresindeki tarım alanlarının sulama sistemlerinin geliştirilmesi uzun vadeli bir çözüm olarak görülüyor.