Edirne'deki tarihi Dar'ül Hadis Camii, üç ayların ilk cuma günü geleneksel Osmanlı "1001 Hatim Duası"na ev sahipliği yaptı. Yoğun katılımlı programda, dua edildi, hayır dağıtıldı ve Kur'an-ı Kerim okundu. Ziyaretçilere pilav, lokma, şerbet ve lokum ikram edilirken, hayırseverler tarafından getirilen şeker, tuz ve makarna gibi gıdalar da ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Cami bahçesine kadar uzanan kalabalık, bu asırlık geleneğin canlılığını gözler önüne serdi. Programın önemini vurgulayan vatandaşlar, manevi atmosferin güzelliğini dile getirdiler. Bu anlamlı gün, yüzyıllık bir tarihi mirasın günümüzde de yaşatıldığının bir kanıtı oldu.

1001 Hatim Duasının Tarihi

Camii imam hatibi Doğa Erkol, geleneğin kökenini II. Murat Han'ın rüyasına bağladı. Peygamber Efendimizin rüyasında medrese yapmasını istediği II. Murat Han, hemen Dar'ül Hadis Medresesi'ni inşa ettirdi. Peygamber Efendimizin ruhu için başlatılan "1001 Hatim" geleneği, yüzyıllardır devam ediyor. Erkol, bu geleneğin Edirne'nin manevi dokusunun önemli bir parçası olduğunu ve gelecek nesillere aktarılmasının önemini vurguladı. Bu gelenek, sadece bir dua değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve paylaşmanın da bir simgesidir.

Yoğun Katılım ve Manevi Atmosfer

Dar'ül Hadis Camii'nde gerçekleştirilen dua programına katılanlar, manevi atmosferin etkileyiciliğinden bahsettiler. Camii avlusuna kadar uzanan kalabalık, inançlı insanların bu geleneğe verdiği önemi gösterdi. Vatandaşlardan Mürset Çiftçi, her yıl düzenli olarak programa katıldığını ve bu geleneğin kendisine manevi huzur verdiğini belirtti. Hayır yapmanın önemini vurgulayan Çiftçi, herkesi bu tür etkinliklere katılmaya davet etti. Çiftçi'nin sözleri, geleneğin sadece bir dini uygulama değil, aynı zamanda sosyal bir birlik ve beraberlik oluşturduğunu göstermektedir.

Asırlık Bir Gelenek, Yaşayan Bir Miras

Edirne ve Osmanlı tarihiyle özdeşleşmiş bu gelenek, sadece bir dua etkinliğinden çok daha fazlasını temsil ediyor. Yüzyıllardır süregelen bu miras, gelecek nesillere aktarılarak devam ettirilmeli. II. Murat Han'ın inşa ettirdiği medrese ve bu gelenek, Edirne'nin zengin tarihini ve kültürel mirasını yansıtmaktadır. Bu tür geleneklerin yaşatılması, kültürel kimliğimizin korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşımaktadır. Program, inanç, toplumsal dayanışma ve kültürel mirasın bir araya geldiği anlamlı bir etkinlikti.