ÇED Gerekli Değildir Kararı İptal Edilmeli
Trakya bölgesindeki bir ilçede, Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından planlanan andezit taş ocağı projesi, yerel halkın yoğun tepkisiyle karşılaşıyor. İlçeye bağlı iki köyün sakinleri, projenin çevreye ve tarıma vereceği zararları gerekçe göstererek, projenin iptali için mücadele veriyorlar. 900'ün üzerinde dilekçe ile valiliğe başvurulmuş, ancak “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiştir. Bu kararın iptali için İdare Mahkemesi'nde dava açılmış olup, bazı köylüler de müdahillik talebinde bulunmuştur. Yerel halk, Edirne Valiliği'nin verdiği karara karşı hukuki yollara başvurmuştur. Projenin hayata geçmesi halinde, su kaynaklarının kirlenmesi, toprak kaybı ve hava kirliliği gibi olumsuz sonuçlar doğabileceği endişesi taşımaktadırlar. Bu endişeler, halkın yoğun itirazlarının temelini oluşturmaktadır.
Köylülerin Hukuki Mücadelesi Devam Ediyor
Davanın avukatı, yaptığı açıklamada, projenin Keşan ilçesine bağlı köylerin yakınlarında yer alması sebebiyle halkın ciddi endişeler taşıdığını vurguladı. Proje alanının köylerin yakınında ve tarım alanlarının ortasında bulunması nedeniyle, tarımsal üretim ciddi zarar görebilir. Ayrıca, maden ocağı çalışmaları sırasında yapılacak patlatmaların çevredeki yapılara ve yer altı sularına zarar vermesinden endişe ediliyor. Avukat, köylülerin hem arazilerinin hem de geçim kaynaklarının tehlikeye girdiğini dile getirdi. Mahkeme sürecinin detayları henüz netlik kazanmasa da, köylüler hukuki mücadeleye kararlı olduklarını belirtmişlerdir. Bu mücadele, sadece yerel halkın değil, bölgenin ekolojik dengesini korumak isteyen herkesin ortak mücadelesidir.
Yerel Halk, Projeye Karşı Birleşmiş Durumda
Yeşilköy ve çevre köylerde yaşayan halk, hukuk mücadelesini sürdürerek, projenin iptalini hedefliyor. Projenin hayata geçmesi durumunda, bölgedeki ekolojik dengeyi ve yerel halkın yaşam kalitesini olumsuz etkileyeceği düşüncesiyle hareket ediliyor. Köylüler, proje ile ilgili bilgilendirmenin yetersiz olduğunu ve karar sürecinde görüşlerinin dikkate alınmadığını savunuyorlar. Bu nedenle, hukuk mücadelesini sonuna kadar götürme kararı almış bulunuyorlar. Bu mücadele, aynı zamanda çevre koruma ve yerel halkın haklarının savunulması adına önemli bir örnek teşkil etmektedir. Gelişmeleri yakından takip etmek ve kamuoyunu bilgilendirmek önem taşımaktadır.